29 Ekim Gösterisinde Kenarda Tutulan Çocuğun Babası Konuşuyor: ‘Öğretmeni Bugün Farkına Vardı mı?’
29 Ekim’de Afyonkarahisar’da düzenlenen gösterilerden dışlanan disleksi (disleksi) hastası 4’üncü sınıf öğrencisi MET’in babası Hakan D., gazetecilere açıklamalarda bulundu.
Olayın üzücü olduğunu belirten Hakan D., şunları söyledi: ‘Çocuğun dikkat eksikliği var ama bu toplumun bir yarasıdır. Öğretmeni 4 yıldır fark edemedi ama bugün fark etti mi?’ söz konusu.
Afyonkarahisar Atatürk İlköğretim Okulu’nda düzenlenen 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı törenlerinde sınıf öğretmeni Ş.Ş. 24 öğrenci Atatürk’ün fotoğraflı ve Türk bayraklı tişörtleriyle sahneye çıktı.
Gösteri başlamak üzereyken öğretmen Ş.Ş. disleksik öğrencilerden MET’i gruptan ayırıp götürdü. Daha sonra diğer öğrenciler çalan müzikler eşliğinde gösterilerini sundular.
Bu sırada kenarda duran MET, arkadaşlarının elleri önünde katılımcılar tarafından alkışlanmasını izledi. Görüntüler sosyal medyada yayılırken birçok tepki geldi.
Olayı gazeteden öğrendiğini söyleyen baba Hakan D., basına açıklama yaptı.
Hakan D., Cumhuriyetin 100’üncü yıl dönümünün kutlandığı Atatürk’ün adını taşıyan okulda böyle bir olayın yaşanmasından büyük üzüntü duyduğunu söyledi. ‘Sonuçta çocuğun psikolojisi önemli. Bu konudaki tutumlar da değerlidir. Baktığımızda aslında disleksi konusunda çocuğa atfedilen bazı yanlışlar var. Çocuğun dikkat eksikliği var ama bu toplumun bir yarasıdır. Ancak buna disleksi deyince Einstein’ın bile disleksisi vardı. Bunlar özel ilgi gören çocuklardır. Öğretmenin bunu arka sıraya değil ön sıraya koyması gerekiyor. Çocuğumuz eğitim konusunda biraz özel ve yaklaşık 4 yıldır Atatürk İlkokulunda okuyor. Öğretmeni 4 yıldır farkına varamadı ama bugün fark etti mi? Şimdi bana bir elbise aldırıyorsun, onu programa götürüyorsun, sonra da bir kenara koyuyorsun. Ülkede bazen halk oyunları yarışması düzenleniyor. Herkes halk oyunları oynamayacak ama ona işaret verirseniz o çocuk kıyafet giyecek, o da ona bir bayrak verip sallayabilir. Şimdi bu okulda 3 Afgan çocuk var, Atatürk’ün kıyafetlerini giyiyorlardı. Bununla gurur duyuyordum ama benim çocuğum Afgan’dan, Suriyeli’den, Iraklı’dan daha mı geri zekalı? Türkçe konuşuyor, 100. yılın Türk çocuğu, böyle bir şey olduğunda pek hoş karşılanmadı.’dedi.
‘Sonunda mutlaka bir kusur vardır’
Olayda öğretmenin kusurlu olduğunu savunan Hakan D., şunları söyledi:
‘Ben de gazeteciyim ama bunu gazeteden öğrendim. Baktığınızda doğru değil. Atatürk’ün adını taşıyan bir okulda bu hamlenin yapılması doğru değil. Hanımı aradım, ‘Böyle bir olay oldu’ dedik. ‘Hocam size cevap vermeyeceğim, yarın sabah okulda toplantımız var, oraya gelin’ dedi. Aynı gün bu şikayetimi Milli Eğitim Müdürü ve okul müdürüne bildirdim. Hem Milli Eğitim Müdürümüz hem de okul müdürümüz gereğini yaptı. Haber yapıldığını gördük, haberlerde duydum. Valimiz Kübra Güran Yiğitbaşı ve Vali Yardımcımız Mehmet Keklik, ilk günden itibaren yoğun ilgi gösterdi. Sabah kendileriyle toplantı halindeydik ama ilgili veya ilgisiz vatandaşlar savunmaya katıldı ve sonuçta mutlaka bir kusur var. Benim çocuğum da mükemmel değil, kusurları olabilir. Ancak bu çocukların ötekileştirilmemesi, dışlanmaması, daha çok sahiplenilmesi gerekiyor. Artık Down sendromlu çocuklarımız var, her türlü figürü yapıyorlar. Sonuçta düzenlediğimiz çocuk şenliği 100. yıl kutlamasıdır, çocuklardan biri sağa, diğeri sola hareket edecek ve komik olaylar yaşanacaktır. Ama çocuğumuz bizim sütunumuz gibi orada durmayacak.’
